1 Ağustos 2010 Pazar

Oradan, buradan, havadan, sudan - 17

Ne desem boş... Kendime kızıyorum bazen. Hayatın akışı içinde bu kadar kaybolmak, yazmamak, paylaşmamak... Bunlar bana ait değil gibi geliyor bana ama öyle olmuş işte. Baksanıza Ocak ayından beri ne yazmışım ne paylaşmışım.

Nasıl geçti onca zaman anlayamadım. Çok ciddiyim. Günlerdir düşünüyorum neden diye, cevabını da bulamıyorum. Neden yazmadım, neden, neden, ve neden? Yok... Cevabı yok işte. Bilmiyorum.

Mardin'le ilgili proje tüm zamanımı alıyor, beynimin her hücresi sanki onunla dolu. Başka şey düşünemez oldum. En kötü anımda bile oproje kafamda, mutlaka gerçekleştirilmesi gerekiyor. Gerçekleşecek!

Bu arada Mardin'le ilgili bayağı gelişme de oldu. Şehir Planı ve İl Haritası hazırlandı, ben de üstüme düşen ne ise hepsini yerine getirmeye çalıştım.

Mart sonuna kadar stresli bir süreç de yaşadım aslında. Ondan sonra da rahatlamaya gidemedim bir türlü.

Baharda ve yaz başında turlar falan derken zaman aktı geçti işte.

Her sene nedense aynı kısır döngü işliyor. Bu kez kararlıyım, bu kısır döngüden çıkacağım. Her sene Temmuz ayı kâbusu olur mu bir insanın ya? Oluyor işte! Benim kâbusum. Eskiden Ocak ayı da öyleydi. şimdilerde değişti. (İş anlamında diyorum, yoksa Ocak ayı hayatımdaki en sevdiğim iki varlığı kaybettiğim aydır, nefret edesim bile var!)

Bugün 1 Ağustos ve ben dün gece Temmuz ayını selametle uğurladım. Balkonda rakı, kavun eşliğinde. Ay vardı gökyüzünde, ona baktım, kadeh kaldırdım. İçimden şunlar geçti: 'O kadar kötü müydü? Hayır değildi. En azından korktuğum kadar değildi. Güzel şeyler olmadı mı? Oldu tabiî. Ama ben hâlâ bu olanlardan ders almamışım, en azından onu gördüm bu sene. Geleceke sene seni sevmek ve seninle çok eğlenmek istiyorum Temmuz, haydi şimdi selametle git!'

Evet, aynen bu cümleler geçti beynimden ve ben Temmuz ayını aynen böyle uğurladım.

Derin ve güzel bir uykunun ardından Karadeniz kıyısında nefis bir kahvaltı ile Ağustos'a 'hoş gel' dedim. Dedim ve bazı kararlar aldım. Bunlara da 1 Ağustos kararları dedim. :)

Mardin projesi kesinlikle hayata geçirilecek (bu turizmle ilgili bir proje ve bu projeyle ilgili tüm detayların kesinlikle çok ince bir şekilde işlenip hayata geçirilmesi gerekiyor); tüm bloglar düzenlenecek, düzeltilecek ve işlevlerine uygun şekilde yeniden aktive edilecek; yazı yazmaya daha çok zaman ayrılacak; Son Vapur'un yeni hikâyesi mutlaka yazılacak ve senaryo kesinlikle elden geçirilecek; bu sene kendime daha çok zaman ayrılacak ve herşeyden de önemlisi mutlaka akıllıca bir plan ve uygulama ile önümüzdeki yıl sevmediğim ay olmayacak.

Bunlar ve buna benzer bazı başka şeyler işte 1 Ağustos kararlarım... Buraya yazdım ki, uygulayayım, hayata geçireyim.

Bunu yayınla tuşuna basıyor ve okuduğum kitaba geri dönüyorum. Bitmek üzere... A, size de tavsiye ederim. Murat Hiçyılmaz'ın AUM adlı romanı, E Yayınları. (Blogunu da takibe alın, sağdaki sütunda takip ettiğim bloglar bölümünde var, ya da buyurun: www.harfiyat.blogspot.com )

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails