Bu arada senaryoyu bitirdik, iş teknik detaylara kaldı.
Her çalışma fotoğraflarda görüldüğü gibi yapıldı. Bol meyve, bol kuru yemiş. Aralarda yemek molaları. (Tabiî benim yediklerim vegan.) Ama bu şekilde devam ederse çalışmalar, ya da her senaryo çalışması böyle olursa yandım. Yürüyüşleri sıklaştırmam lâzım gelir. (Bu arada iki fotoğraf da farklı çalışma günlerinde çekildi.)
Evet, önümüzdeki tatil günlerini nasıl geçirmeyi planlıyorum?
Tabiî öncelikle şu hikâyesi bana ait olan senaryomla ilgilenmek istiyorum biraz. Fotoğrafta da görüldüğü gibi, senaryo notları, sinopsis, tretman çalışması, karakter analizleriyle ilgili notlar ortaya çıkmış ve çalışma başlatılmıştır. (Bu arada fotoğrafa dikkatli bakanlar arkadaki panoda en sevdiğim aktörü görebilirler. Erkan Petekkaya!) Bu günlerden istifade, epey bir yol alma umudundayım. Dün bayağı kafa patlattım bu konuda. Şimdi onları yazıya dökme zamanıdır.
Okuduğum ama kendi senaryom için yeniden incelemem gereken iki önemli kitap Ece Temelkuran'ın 'Ağrı'nın Derinliği ve Hrant Dink'in 'İki Yakın Halk, İki Uzak Komşu' isimli kitapları.
Sevgili dostum, rehber meslektaşım Turgay Tuna'nın 'Bilinmeyen Kapadokya' ve Paul Lemerle'in 'Bizans Tarihi' de okunma sırasında.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder