Benim grup başkanının dediğine göre adam internette meşhurmuş. Ben bilmiyordum.
Cuma günü Boğaz turu ve Tarabya'da yemek faslından sonra Rüstempaşa Camii'ne gittik. Avluda Ramazan sebebiyle yukarıda gördüğünüz çini motifli paketlerde hediye veriyorlardı. Kur'an var bu paketlerin içinde, İngilizce. Almanlarımın hepsi aldı. Hem de tek kelime İngilizce bilmeyenler bile. E, ne de olsa 'bedava Kur'an İncilden tatlıdır'. Hehehehehe...
Daha sonra Mısır Çarşısı'nda sevgili meslektaşım, arkadaşım, canım, ciğerim Tuna (Ortaylı) ile bu çılgın minik kedi ve herkese saldıran anasını sevmeye çalıştık. Pek başarılı olduğumuzu söyleyemeyeceğim.
Bu arada, Mısır Çarşısı demişken gelin sizi çarşının içinde, dışında, etrafında biraz gezdireyim.
Malatya Pazarı
Bu, çarşının her köşesinde görebileceğiniz bir manzara. Bunlar Malatya Pazarı'nın hemen yanındaki Hasırcılar Kapısı'nda asılı.
Ne zaman Güneydoğu çarşılarını özlesem, Mısır Çarşısı'nın Hasırcılar Kapısı'ndan çıkar Tahtakale'ye doğru yürür ve bu özlemi biraz da olsa gideririm.
Kurukahveci Mehmet Efendi'nin önü hep kalabalık. Ama kimse o sırada bir dakika bile beklemez. Sırları, lezzetin yanı sıra 'seri olmak'.
Sürprizlerle doludur Tahtakale yolu...
Biraz da çarşının yan taraflarını gezelim...
Şeker Bayramı kapıda...
Şaka gibi... '2 ayda 8 kilo vermeniz mümkün' yazıyor, o değil şaka gibi olan; altta yazana dikkat: Rejimsiz, diyetsiz! Rejimsiz, diyetsiz... Pardon, rejim ne, diyet ne? Bir bilen varsa beri gelsin...
Gelin olmaya, evlenmeye falan hiç özenmedim hayat boyu ama bunları al diyor şeytan!
Bugünlük bu kadar gezmek yeter... Devamı yarına kalsın. :))))
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder