9 Aralık 2012 Pazar

Prokopi Pera... Bir Vazgeçilmezim...



Benim için Prokopi, şımarmak ve şımartılmak demek.

Prokopi en güzel yemekleri yiyebileceğiniz, en harika müzikleri dinleyebileceğiniz, en iyi içkileri içebileceğiniz, kendinizi kendinize ait bir sarayda hissedeceğiniz bir mekân.



İnanın abartmıyorum. Ama nasıl oluyor da bu kadar muhteşem bir duyguyu sizlere yaşatabiliyor bu mekân?

Alex ve Yudum bu sorunun cevabı.


Tabii personeli de unutmamak lazım. Kendiniz iyi hissetmeniz, orada geçirdiğiniz anın tadını çıkartmanız için ellerinden geleni yapıyorlar hep birlikte.

Dekorundan mutfağına her şey harika.



Mutfağı zaten tartışılmaz Prokopi’nin. Türk, Ermeni, Rum ve Avrupa mutfağından pek çok şey sunabiliyorlar. Ama benim her zaman favorim, mezeleri. Özellikle de, ah o topik ah! Yemek konusunda da harikalar. Müşterisini misafir olarak görmenin getirdiği bir duyarlılıkla, bazen listede olmayan bir şeyi yaratıverirler bir anda, öyle bir lezzettir ki, tadı gerçek anlamda damağınızda kalır.

Geçende kız kardeşim Zeynep Everi ve ben Amerika’dan gelen bir akrabamız ve eşiyle buluşup yemek yedik. Mizyal ve Peter ‘siz seçin yeri’ deyince Zeynep ve ben hiç düşünmeden ‘Prokopi’ dedik. Çünkü biliyoruz ki, bayılacaklar.

Nitekim öyle de oldu. Baba tarafından akrabamız sevgili Mizyal’in kocası Alman asıllıdır ama Türk gibidir. Büyükbabamızı, babamızı, amcamızı, babaannemizi velhasıl aslında tüm aileyi gayet iyi tanır ve oldukça uzun yıllar çok iyi dostluğu olmuştur. Aynı şekilde Türkiye'yi ve Türk mutfağını da bilir.

Sevgili Alex’in o gece bize hazırlattığı mezeler benim için gayet normal, her zaman bildiğim tatlardı. Prokopi’nin mutfağıydı işte. Ama Peter’in yorumu çok hoştu: “Ben onca senedir Türkiye’nin her yerinde pek çok mekânda yemek yedim, İstanbul’da bilmediğim yer yok gibidir. Burada yediğim meze gibi meze hiçbir yerde yemedim. Her şey harika, inanılmaz bir tat. Sevgi katılmış gibi içine yediğin her şeyin…” dedi.


Haklı… Çünkü Prokopi’nin mutfağında aşk var. Prokopi’deki sihir de bu zaten.
Her zaman bir sürpriz, bir yenilik vardır Prokopi’de.

Geçenlerde muhteşem bir geceye denk geldim. Duduk ustası Suren Asatryan ve Ashot Vardaryan (piyano, vokal) muhteşem bir müzik ziyafeti sundular.



Cuma ve Cumartesi geceleri canlı müzik oluyor genelde.  Yunanca, Ermenice, Türkçe ve daha neler neler. Müziğe, dansa, yemeğe, içmeye, eğlenceye doyuyor insan. Kaçırılmaz.

Ayrıca Prokopi iki katlı mekânıyla özel her türlü toplantı için de uygun bir yer. Her türlü isteği karşılayabiliyorlar ve ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar sizin iyi ve kaliteli vakit geçirmeniz için.

Ben severim dışarıda geçirilen kaliteli vakitleri, yemeği, içmeyi. O yüzden de seçiciyimdir. Bu salaş bir meyhane de olabilir, illa beş yıldız lokanta olması gerekmez. Birçok yer sayabilirim gitmekten zevk aldığım.

Ama herkesin bir favori mekânı vardır. Benimkisi de Prokopi.

Sevgili Alex & Yudum ve tabii tüm emeği geçenler, ne sizin dostluğunuzdan ne de Prokopi’den vazgeçemem ben. İyi ki varsınız…

PROKOPİ BEYOĞLU

Kurabiye Sokak No. 17 Beyoğlu - İstanbul

Tel: 0212 - 292 59 76

Hiç yorum yok:

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails