20 Temmuz 2008 Pazar

Okuduklarım, yazdıklarım, yaptıklarım, ettiklerim, yediklerim, içtiklerim... (20.07.2008)

Okuduklarım, yazdıklarım, yaptıklarım, ettiklerim, yediklerim, içtiklerim...

Bugün buraya kendime de not düşmek adına yukarıda belirttiklerimi açayım biraz.

Bu aralar neler yapıyorum?

Almanca dilinde rehber olduğum için yaz ayları bizim düşük sezonumuz sayılır, fazla tur olmaz. Ben zaten uzunca bir süredir haldır haldır Anadolu turlarına koşmayı, Antalya'ya gitmeyi vs bıraktım. Mesleğimle ilgili biraz etik bir bakışım olması gerektiğini düşündüğüm için yevmiye altına tura çıkmıyorum. Olursa düzgün Anadolu turları ve aslında tüm sezonlarımı kaplayan Istanbul gemi rehberliği. (Bunu insanlar bazen yanlış algılıyor, Istanbul limanına yanaşan bazı gemilerin günlük Istanbul turlarını yapıyorum yani.)

Bu durumda, şimdilerde Çarşamba ve Perşembe günlerim dolu. Ekstradan özel bir şey çıkarsa ona da eğer uygunsam gidiyorum.

Bunun dışında belki en önemlisi büyük bir film projesi için el sıkışmış bulunmaktayım. Burada projeyi kapsamlı anlatmak için henüz erken. Ama söyleyebileceğim şu ki, proje çok hoş, kafama çok yatan bir iş. Bu işin projeler koordinatörlüğü ve aktör koçluğunu aldım. Aynı zamanda senaryo ekibinde de varım.

Neler yazıyorum?

Yazmak hayatımın anlamı, beni tanıyanlar ve okuyucularım bilirler. En son yazım 'Benim Filmimin Müziğini Sen Yap Müzik Tanrısı' adlı yazım beni hayli yordu. Ruhumu ve gönlümü hırpaladı. Çünkü bu yazıyla tüm kalbimi ve ruhumu açtım aslında. Herşey döküldü, saçıldı ortalığa. Gerçi herşey çift anlamlı, sembollerle dolu ve bir labirentin içinde yazıda ama bu daha da zor tabiî.

Bu yazımı çok severek yazdım. Gerçi tüm yazılarım öyledir. Zaman zaman istemeyerek, kaybettiklerimin arkasından da yazdım ama severek, onlar için yazdım. Bu yazım çok ama çok özel. Bendeki yeri çok farklı. Bu nedenle bu aralar yeni bir yazı yazma arzum olsa bile onu bastırıyorum (belki de bu günlüğe başlama nedenim de bu) çünkü yazı biraz daha otursun, iyice olgunlaşsın istiyorum.Hatta bu yazım için bir powerpoint sunum bile hazırladım. O kadar güzel oldu ki. Onu ne yapacağımı webmaster ile görüşmem lâzım. Siteye koymak istiyorum açıkçası. Çünkü bu yazı, yazılmasının sebebi olan müzikle birlikte dinlenirse çok daha etkileyici.

http://www.nukheteveri.com/benim_filmimin_muzigini_sen_yap_muzik_tanrisi.htm

Film projesiyle ilgili şu sıralar ön çalışmalardayız. Elimizdeki donelerle tretmanı yazdık. Senaryo aşamasına gelindi. Zaten senaryo aslında hazır gibi, yazılması çok sürmez. Ben şimdilerde mekân araştırmaları için ön hazırlıkları tamamlamakla meşgulüm. Çekimlerde kullanılacak mekânlar ve sahne sayıları vs ile ilgili raporu hazırlayıp bitireceğim bugün.

Bir diğer iş de kendi senaryom. Sinopsis'i, öyküsü vs tamam. Bu senaryo şayet çekilirse, uzun metrajlı bir film, ancak iki sene sonra falan çekilebilir. Benim de oturtmak ve olgunlaştırmak istediğim noktalar var ve olgunlaşmasını beklediğim bazı durumlar. Bu açıdan da mutluyum diyebilirim.

Neler okuyorum?

Bu aralar elimde bayağı kitap var.

- Hrant Dink - İki Yakın Halk İki Uzak Komşu





- Kemal Yalçın - Sarı Gelin /Sari Gyalin
- Murathan Mungan - Kadından Kentler
- Ron Burnett - İmgeler Nasıl Düşünür?
- John Berger - Görme Biçimleri
- Roland Barthes - Camera Lucida
- Michael Tobias - Belgesel Film Yapım Sanatı

Aslında tüm bu kitaplar biraz veya bayağı okunmuş vaziyette ama bitmediler henüz. Okuyorum...

Neler dinliyorum?

Bu aralar mp3 çalarım kulağımdan hiç düşmüyor. Nereye gitsem benimle. Açık söylemek gerekirse bu aralar Arto Tunçboyaciyan ağırlıklı gidiyorum müzikte.


- Türkçe Sözlü Hafif Anadolu Müziği





- Night Ark - Treasures




- Le Voyage En Armenie




- Sezen Aksu - Deniz Yıldızı



Hiç yorum yok:

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails