Cehenneme git!!! Seni oraya da almazlar ama gene de bir dene!

1980 senesinde Viyana'ya okumaya gittiğimde buna benzer yazılar görürdüm her yerde...

Düşün ki, savaş var ve kimse savaşa gitmiyor!

Düşünsenize... Ne ideal dünya, ne güzellik olurdu bu! Bu benim hayat felsefemi, dünya görüşümü, politik bakışımı tam anlamıyla karşılıyordu... Bunu gördüm oralarda...

Bir de şöyle bir şey vardı her yerde...

Atom gücü? Hayır, teşekkürler!

Bunlar o kadar güzeldi ki, her yerdeydiler. Görmemek için kör olmak lâzımdı. T-shirtlerde, çantalarda, yaka iğnesi, çıkartma olarak her dilde, her duvarda, aklınıza gelecek her yerde. Üniversitenin kırtasiyesinde satılıyordu... Ben de durmadan bunlardan alıp alıp duruyordum...

Ne alâka diyeceksiniz herhalde başlığa bakınca...

Durun oraya da geliyorum...

Yarın Ahmedinejad geliyor ya İstanbul'a. Başlık ona! Sevgi ve saygılarımla...

Bakın benim sevimli 'Atomkraft? Nein, danke' suratının ardındaki yüz neymiş, görün...

Adam Anıtkabir'e gitmem diyor, birileri 'hay hay' diyor... Adam İstanbul'a çalışma ziyaretine geliyor diye gösteriliyor. Ne demezsin?!?!?! Payitaht yapacaklar akılları sıra İstanbul'u gene. Havayı alırsınız! Her perşembe Çırağan Sarayı'nda bir durum söz konusu. Ankara'nın suyu çıktı. Neden acaba? Allah Allah, nedendir acep????

Birileri de sorumluluktan sıyırmak için fırt yurt dışında... Ay ne alâka, valla benimle ilgisi yok durumları. Biz de yedik...

Çırağan Sarayı kral dairesinde kalacakmış bir de... Ah canım benim, ne yakışır ya!

Aklımdan ne geçti biliyor musunuz bu ortamda?

Düşünün ki, seçim var ve kimse oy vermeye gitmiyor...

Sonuç?

Ben size söyleyeyim, bu seçim sistemiyle 0 oy ama her seçim sandığında bir parti en az %25 almış. Allah Allah? Olur olur, bu seçim sistemiyle bu bile olur...

Evet, cehenneme git Ahmedinejad! Seni oraya da almazlar, ama bence sen gene de bir dene!

Bu yazıya karşı çıkacak herkes gerçek Atatürk düşmanı, gerçek vatan haini vs tarzı bir zavallı yaratık olduğunu taahhüt eder...

Hehehehe! yalan mı?