30 Ağustos 2008 Cumartesi

Oradan, buradan, havadan, sudan - 6

Diziler...

Eylül geliyor... Bu sene okullar da, tv sezonu da erken açılıyor. İyi, iyi açılsın tv sezonu, ben sıkılmıştım. Şimdi doğruya doğru. Ben entellektüel olmak için kural olan 'asla Türk dizileri seyretmem' muhabbetine ve yalanına yatmayacağım. Entellektüellikse entellektüelim tabiî ki. Bunu kimseyle de tartışmam. Ama ben bazı dizileri de seyrederim kardeşim. Ne yalan söyleyeyim?

Bunun dizinin oyuncusuyla mutlaka yakından ilgisi vardır, senaryo sebebiyle seyrediyor olabilirim, ya da dizinin konusu olabilir beni ekran başına bağlayan. 'Hatırla Sevgili' seyredilmez miydi örneğin?

Şimdi, bu açıklamalardan sonra, bu sezon hangi diziler seyredilecek tarafımdan, yazalım bakalım.

Geçen gün artık ezberlemek, aklımda tutmaya çalışmak gibi sorunlarım olmasın diye, bir defterim var, aldım elime onu ve bir sayfasına haftanın günlerini ve muhtemel dizi saati olan 20.00 ve 22.30'u yazıp karşılarını doldurmak üzere bıraktım öyle.

Dün baktım bazı günlerim dolmuş bile...

1 eylül'den itibaren, Pazartesi günleri Star Tv'de saat 20.00'de Erkan Petekkaya'nın başrolünü oynadığı SON BAHAR seyredilecek...






İki el kanda olsa seyredilmek zorunda, Erkan Petekkaya oynar da Nükhet kaçırır mı? Olur mu öyle şey... Erkan Petekkaya çok özel... (Onun için bir senaryo mu yazsam acaba diye de düşünmüyor değilim açıkçası...)

Evet, gene Pazartesi günleri ikinci dizi Kanal D'de YOL ARKADAŞIM. Bayılıyorum o diziye. Bir kadın hikâyesi, bir Ege hikâyesi.

E, ne de olsa Çağan Irmak... Ama en baş sebep, sevgili Şeylacığım da oynuyor ve gene benim en sevdiğim oyunculardan biri başrolde: Polat Bilgin. Ayrıca bu sezon o dizi bitecek. Yani işin tadını kaçırmadan. Süper bir iş zaten yapılan. Çok güzel dizi, kaçmaz. Ayvalık, Cunda... Nükhet dayanamaz... Seyreder...


Perşembe günleri Kanal D'de saat 20.00'de AŞK-I MEMNU var. Hani seneler evvel Müjde Ar'ın başrolünü oynadığı ve siyah beyaz seyrettiğimiz eser. Halit Ziya Uşaklıgil'in eseri. Bu dizide başrollerden birini Kıvanç Tatlıtuğ oynuyor.





Bu durumda bu dizi nasıl kaçırılır? Oyunculuğunu dört dörtlük bulmasam da, her geçen gün garip bir konuşma tarzı ve ağız hareketleriyle oyunculuğuna gölge düşürüyor olsa da, seviyorum bu adamı seyretmeyi.

Cuma günleri Atv'de 20.00'de SILA! Kaçar mı? Kaçmaz...



Sırf Mardin için seyretmeye değer. Ama ben zaten başından beri seyrediyorum ve seviyorum Sıla'yı. Sıla dün gece başladı. İçim bir fena oldu. Ilık bir duygu kalbimden iliklerime aktı sanki. Özlemişim ben Mardin'i... Mardin yolları görünür bana...




Şimdi anlayacağınız bunlar benim kesinlikle kaçırmayacağım diziler. Son Bahar, Yol Arkadaşım, Aşk-ı Memnu ve Sıla.

Diyeceksiniz ki, 'bu dizi enflasyonunda daha bir sürü dizi varken, öbürleri?'. Valla, açık söylemek gerekirse onlar olsa da olur, olmasa da. Denk geleni belki seyrederim. Bilemiyorum. Ama o kadar abuk sabuk dizi var ki. Belki denk gelirse Binbir Gece ve Derdest diye yeni bir dizi var, o ikisi, ama gerisi için kaçırmadan seyrederim diyemeyeceğim.

Benim dizikolikliğim de buymuş demek ki...


LADY MACBETH...

Evet, gelelim Lady'ye... Dün 'Rüya' başlıklı yazıyı yazdıktan sonra Timur'la görüştüm akşama doğru, Lady daha iyiydi. 'Bu sabahki kadar kötü olmamıştı hiç' dedi Timur. Bana akşam yapacağı iğneleri, vitaminleri, serumları falan sıraladı. Anladığım kadarıyla işi garantiye alıyordu.

Bütün gece uyuyamadım. Dakika başı uyanıp uyanıp 'dayan kızım, kal burada, hadi kızım, dayan, iyi ol' deyip durdum, ağladım, dua ettim.

Sabah saat dokuz gibi aradım kliniği, Fatih 'Lady'yi bugün iyi gördüm, şimdi mamasını yiyor' deyince içim rahat etti. Direniyor kızım.

Daha sonra Timur'u aradım. Timur'un sesi neşeliydi. 'Nasılsın?' diye sordu, 'gece hiç uyumadım' deyip geceyi anlattım ona. 'Yapma ama, kendine bakman lâzım, bak beni de üzüyorsun, Lady daha iyi' dedi. 'Gece bir kriz gelirse diye korktum' dedim. 'Uzun bir süre kriz geleceğini sanmıyorum' dedi Timur. 'Bugün daha iyi, direniyor, çok dayanıklı' deyince mutlu oldum.

Bilmiyorum, umut işte, umarım biraz olsun iyileşir kızım...


Arkadaşlarım...


Yaseminciğim (Beril'in Günlüğü) hala oldu. Tebrik ediyorum. Sağlıklı, şanslı, bahtı güzel olsun inşallah Revnacık...

İkocuğum'un blogu şenlenmiş (İko'nun Dünyası)... çok beğendim. Takip ettiği blogları listelemiş, okuduğu kitapları yazmış, yazarların fotolarını koymuş. Çok gezer o, onda yazacak şey çok. Of, bir de o İzlanda'daki çavlan'ın önündeki fotoğraf... İçim açıldı vallahi...


Yeni Blog'um...

Evet 1 eylül'e bir şey kalmadı. Yeni blogum için heyecanlanıyorum. :))) Şekliyle, içeriğiyle falan uğraşıyorum. Hazır sayılır. Yarın son rötuşlar yapılacak ve Pazartesi açılış... Davetiyeler için listeyi hazırladım... Bir heyecan bir heyecan... E, ne de olsa dostlarımı ağırlayacağım...

2 yorum:

Yasemin/Beril dedi ki...

Canım Nükhet, çok teşekkür ederim, beni de unutmamışsın. Sen çok özel bir insansın çookkk.
Yeni blogunu deli gibi heyecanla bekliyorum.Çok şeker minicik , pespembe bir kızımız var artık. O da ailemize katıldı çok şükür. Lady'nin iyi olmasıda beni ayrıca mutlu etti, dünkü yazında epey endişelenmiştim ne yalan söyleyeyim.

Nükhet Everi dedi ki...

Unutur muyum hiç canım Yaseminciğim?
Sen de özelsin. Ben sana ayna tutmuşum demek ki... :))))
Kızınızı öpüyorum. İnşallah bir gün ben de görürüm onu, ama önce Beril var sırada.
Lady için teşekkürler... İyileşecek umarım...

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails